TEKSTIL sektöründe son bir yılda 150 bin kişi işten çıkarıldı. Sendikalar, “Yaklaşık 1.5 milyon işçinin istihdamı tehlikede” diyor. Artan maliyetler, pahalılaşan üretim, öngörülemeyen döviz kuru, alım gücündeki erime, eritilemeyen stok sektöre darbe vurdu.
Artan maliyetler, rakip ülkelere göre pahalılaşan üretim, öngörülemeyen döviz kuru, alım gücündeki erimeyle birlikte talepte yaşanan düşüş ve dolu stoklar, birçok sektörü olduğu gibi ihracatın önemli sektörlerinden tekstil ve hazırgiyimi de vurdu. Tekstilde birçok fabrika işçilere yıllık izin kullandırarak durgun sezonu atlatmaya çalışıyor. Sendikalar, “Yaklaşık 1.5 milyon işçinin istihdamı tehlikede” derken işveren ise “Sektör dönüşüm içinde ve bu en az bir yıl sürecek. Bu süreçte ayakta kalmak için ucuz finansman şart” diyor.
Bu yılın ilk altı ayında ciro bazlı yüzde 10, adet bazlı yüzde 15 küçüldüklerini söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, buna paralel olarak istihdamda ise son bir yılda yaklaşık 150 bin düşüş yaşandığını belirtti. Sektördeki daralmanın birçok nedeni olduğunu söyleyen Kaya, sorunun nedenlerinin başında Avrupa’daki resesyonun talebi düşürmesinin geldiğini belirtti.
Kaya şunları söyledi: “Geçen yılın stokları erimedi, hızlı moda yavaş modaya dönünce bizim alım gruplarımızın acelesi kalmadı. Bizde maliyet nedeniyle fiyat artınca Bangladeş, Hindistan gibi ülkelerden fiyat aldılar. Bu ülkelerle aramızdaki yüzde 15 olan fiyat farkı şu an yüzde 50. İşçilik ücretimiz de 250-300 dolardan servis, yemek, kreş vs. hesaplanınca 700 dolara çıktı.”
Sektörün katma değerli üretim için bir dönüşüm sürecine girdiğini ve bunun bir yıl sürebileceğini anlatan Kaya, “Ayakta kalmamız için düşük maliyetli ve uzun vadeli finansmana ihtiyacımız var” dedi.
İstihdam tehlikede
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe de tekstilde kapasite kullanım oranlarının yüzde 70’e gerilediğini belirterek şu bilgileri verdi: “İşlerin durmasının nedeni yüzde 70-80 rekabetçiliğimizi kaybetmemizden yüzde 20-25 ise talep düşüşünden kaynaklanıyor. Yalnızca Avrupa değil iç pazarda markalarımız da döviz kuru enflasyon kadar artmayınca iç pazar yerine ithalata yöneldi. Fabrikalar işçilere yıllık izin kullandırarak bu durgun dönemi aşmaya çalışıyorlar.”
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Gürkan Gözmen ise deri sektöründe sorunların daha da büyük olduğunu belirterek “Rusya-Ukrayna savaşı bizim sektörü etkiledi. Oteller pahalı olduğu için turist sayısı ve turiste satışımız da düştü” dedi.
Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Celal Aslan da sektörde zorunlu yıllık izin kullanımının arttığını belirtti ve “Çoğu fabrika da perşembe, cuma günü kapatarak yarım çalışıyor. İhracattaki düşüş vurdu sektörü. Yaklaşık 1.5 milyon çalışan var bu sektörde ve şu an istihdam büyük tehlikede” diye konuştu.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, “Hayalimizdeki Türkiye” temasıyla gerçekleştirilen buluşmalar kapsamında Aydın’daydı. Burada yaptığı konuşmasında Türkiye’nin asgari ücret ekonomisinden çıkması gerektiğini belirten Sönmez, “Düşük ve orta yoğunluklu üretim yapısının ürünü asgari ücret ekonomisinden yüksek teknoloji ile yüksek katma değerli üretim ekonomisine dönüşümü başlatmak zorundayız” dedi. Sönmez ayrıca vergi yükünü artırmak yerine bütçe harcamalarını kısmanın ve topluma örnek olacak tasarruf politikalarının hayata geçirilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.
586 şirket kapandı, 150 bin kişi işsiz kaldı
Yüksek enflasyon ve döviz kurunda yaşanan artış şirketlerin maliyetlerini katlarken, bunlara iktidarın vergi ve harçlara yaptığı fahiş zamlar da eklenince ekonomik kriz iyice derinleşti. Tekstil sektöründe maliyetlerin artması ve talebin düşmesi nedeniyle 586 şirket kapandı, 150 bin çalışan işsiz kaldı. Halen faaliyetini sürdüren şirketler ise dev maliyetlere karşı direniyor.
Ekonomik krizin giderek derinleştiği Türkiye’de tekstil sektörü alarm veriyor. Bazı şirketler maliyetlerin artması ve talebin düşmesi karşısında iflas bayrağını çekerken, açık kalan şirketler de krize direniyor.
Yeni siparişlerde sert düşüş
Ekonomim’den Yener Karadeniz’in haberine göre, önümüzdeki döneme dair göstergeler de pek parlak değil. İstanbul Sanayi Odası Temmuz ayı PMI verilerine göre tekstil sektörü 49,9’luk PMI ile takip edilen 10 sektör içerisinde, yeni siparişlerdeki en sert yavaşlamanın görüldüğü sektör olarak ön plana çıktı.
Yeni siparişler üst üste ikinci ay ivme kaybederken temmuzdaki yavaşlama geçen yılın Ekim ayından beri en yüksek oranda gerçekleşti. Yeni siparişlerin yavaşlaması sonucu üretimde son 5 ayın ilk düşüşü kaydedilirken istihdam ve satın alma faaliyetlerinde de zayıflama yaşandı. Öte yandan Merkez Bankası verilerine göre de sektörde kapasite kullanım oranı yüzde 70,4’e kadar geriledi. Peki son yıllarda üst üste üretim ve ihracat rekorları kıran ve tarihinin en büyük yatırımlarına imza atan sektör nasıl bu duruma geldi? Zira Ticaret Bakanlığı Yatırım Teşvik İstatistiklerine göre sektör sadece 2021’de 22,4 milyar TL’lik yeni yatırım ve 13 binden fazla da yeni istihdam planı yapmıştı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz’e göre bu durumun sebeplerinin başında deprem, ulusal ve uluslararası arenada düşen talep ve artan ithalat geliyor. Yıllık 49 milyar dolarlık üretim değerine sahip sektörde üretime destek sağlayan zincir mekanizmalarından birinin bozulmasının, tüm sektörü olumsuz etkilediğine dikkat çeken Öksüz, “Artan ithalat nedeni ile kapasite kullanım oranlarında düşüş devam ediyor. Üreticinin maliyetinden bile daha düşük tutarlarda gelen dampingli ürünler maalesef tekstil sektörünün zor durumda kalmasına neden oluyor. Hatta Kahramanmaraş gibi önemli bir tekstil kentinde birçok üretim tesisi üretimini maalesef durdurma kararı aldı. Bir yandan işçi maliyetleri, diğer yandan enerji maliyetleri ile fiyat tutturmaya çalışan sektörümüz; ithalatta yaşanan haksız rekabete karşı mücadele edemiyor. Çünkü bu özel sektör – kamu iş birliği ile topyekûn mücadele edilmesi gereken bir husus. Bu çerçevede haksız ithalat artışına karşı Ticaret Bakanlığımız ile sürekli koordinasyon içerisinde çalışıyoruz” diye konuştu.
Ekonomik kriz tekstil ve konfeksiyon sektörünü de vurdu... Fabrikalar yurt dışına taşınıyor
Tekstil ve konfeksiyon fabrikalarının yurt dışına göçü başladı. Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, ekonomik kriz sebebiyle markaların fabrikalarını yurt dışına taşıdığını söyleyerek, yeni bir işsizlik krizinin doğabileceğinin sinyalini verdi.
Son bir yılda ciddi şekilde kendini gösteren ekonomik kriz, tekstil ve konfeksiyon sektörlerini de vurdu. Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, ekonomik krizin kendi sektörleri ve çalışanlarını vurduğunu, ünlü markaların fabrikalarını yurt dışına taşıdığını söyledi. Ay, son bir yılda tekstil ve konfeksiyon sektöründeki çok sayıda ünlü markanın üretildiği fabrikaların Mısır, Cezayir, Tunus ve Bangladeş gibi ülkelere gittiğini, 604 küçük işletmenin kapandığını, 134 bin işçinin de işinden olduğunu bildirdi.
Sektörü ayakta tutacak yeni çözüm yolları ve politikalar geliştirilmesi için ekonomi yönetimine çağrıda bulunan Ay, aksi halde 20 milyar dolar ihracat ve 1.5 milyon istihdama sahip sektörde çok büyük kayıplar yaşanabileceği uyarısında bulundu.